BAVUL

 

BAVUL

              Hani bavullar vardır, hava alanı bagaj bandında dönen… O bavulların sahipleri vardır, tıpkı kendilerine benzeyen…

              Renkli mi renkli,  güzel mi güzel bavullar vardır. Onların sahipleri gidecekleri yere büyük valizlerle gitmeyi severler. Çünkü içine koyacakları çok eşyaları vardır.

              Yaz tatili için mi seyahat? O mayoya bu gözlük, bu terliğe şu şapka diyerek doldururlar bavullarını.

              Peki ya kışınsa yolculuk? Renk renk kazaklar, çeşitli botlar, çizmeler, montlar… Eh bir de kışlıklar kalındır, bavul sayısı da haliyle artar.

              Kültür turu mu? Onun bavulu ayrı. O konsepte uygun olur elbet taşıdıkları...

              Bir başka bavul tipi vardır ki öyle süslü püslü değil. Çek çekli her yere rahatça taşımak için. Sahibi de pek özenmez bavulun içine dışına..

              Ama tekerlekleri bozulursa kulakları tırmalar, rahatsız eder sahibini. Bavul tekerleğine yağ sürer mi bir insan? O bavulun sahibi sürer. Yeter ki kulağına gelmesin kötü sesi!

              O bavul sahibi için, bavulu bagaj bandında beklemek bahane, sohbet şahane…

              “Nerelisiniz? Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz?” ile başlar sohbetler.. Bavulun gittiği yere kadar da itinayla devam eder…

              Bavuldur kimi zaman sohbeti başlatan, bavuldur kimi zaman sohbeti devam ettiren... Sohbet etmek isteyene bavul bahane, yeter ki dinleyen olsun anlatır o azimle…

              Başka bir bavul sahibi daha vardır. Onun öyle bavulu süslü de değildir, tekerlek sesi de önemli değildir. Ne çok büyük, ne de çok küçüktür bavulu.. İçi de dışı da rahat... Olabildiğince rahat...

              Ne mi var bavulun içinde bu kadar rahat?

              Gideceği oteldeki yastıkları değiştirmek için kılıflar,, banyo havlusu... Sanki otelde yokmuş gibi havlu… Bagajda hep sorun olsa da, o vazgeçmez bavulunda kolonyasından, parfümünden… Mis gibi kokular yayılır onun geçtiği yerden…

              Bir bavul vardır, çok düzenli. Çoraplar bile ince ince dantel gibi işlenircesine düzenlenmiş… Azimle, çabaya, itinayla…

              Bir bavul vardır, eşyalar içine sıkış tıkış buruşturulmuş…

              Bir bavul vardır, sahibi en önce gider bagaj bandına...

              Bir bavul vardır sahibi unutur bagaj bandında…

              Bavullar vardır bir de onların sahipleri…

              Bir bavula bakarak, insanları tanımak mümkün mü peki?

              Cevabı “Deneyimsel Tasarım Öğretisi” eğitimlerinde…

 

***

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

 

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

 

 

***

 

 

"Milyarlarca insan içinde,

'bir’ kişinin ne önemli olabilir ki?

Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"

Yahya Hamurcu