İşte böyle başlamıştı hikayeleri... Nişandı, kınaydı, düğündü derken, mutlulukları yüzlerinden okunuyordu. Sonunda evlenmişlerdi. Meltem en güzel yemekleri yapar, Sinan'ı mutlu etmeye çalışırdı. O da Meltem mutlu olsun diye, halı saha maçlarından bile vazgeçmişti.. Birlikte vakit geçirmek en büyük keyifleriydi.
Her sabah üşenmez erkenden kalkar kahvaltıyı hazırlardı Meltem. O arada Sinan da evlerinin tam karşısındaki fırından mis gibi tazecik ekmek alırdı. Eşinin çok sevdiği tahinli simidi de almayı eksik etmezdi. Kahvaltılarını yapar birlikte işlerine gitmek için evden çıkarlardı. Rutin giden bir iş hayatları vardı. O yüzden de işten çıkar çıkmaz da genelde birlikte vakit geçirirlerdi. Film günleri, kahve günleri, tiyatro günleri derken, günler geçip gidiyordu.
Ta ki o güne kadar...
Şirkette yeni düzen oturana kadar uzayan toplantılar, bitmeyen raporlamalar... Derken Sinan evde değil, iş yerinde yaşamaya başlamış gibiydi… Bir süreliğine böyleydi elbet ama hayatlarındaki dengelerin değişmesi için yeterli olmuştu. Meltem ise aynı rutinde devam ediyordu ki; işten çıkarıldı.
İyiden iyiye tek başına hissediyordu kendisini.. Artık kafasını dağıtacağı, yoğunlaşacağı bir işi de yoktu. Kendine yeni bir uğraş katmayınca da, tüm gün evde ne yapacağını bilmiyordu. Bu defa Sinan’a mesaj atıyor; neden eskisi gibi gün içinde aramadığı ile ilgili yakınıp duruyordu. Zamanla kısa görüşmeleri tartışmaya dönmeye başladı... Artık Meltem bu duruma katlanamıyordu.
Sinan bir süredir olduğu gibi yine eve geç geldi. Meltem masayı hazırlamış geç saate kadar beklemişti Sinan'ı. Sonra salondaki kırçıllı kadife koltuğun üzerinde uyuyakalmıştı beklerken. Meltem kapıyı duymayınca, anahtarıyla girdi içeri Sinan. Eşini koltukta uyuya kalmış, masayı da hazırlanmış görünce garip hissetti. O da istiyordu evinde olmayı ama bir süre bu yoğunluğu yaşaması gerektiği için sabrediyordu. Sinan yemek odasından mutfağa doğru geçerken gözlerine inanamadı..
Evlerinde misafirlerı için ayırdıkları odanın kapısının üzerinde; “Artık bu oda bebek odası!” yazıyordu. Sinan çılgına döndü… O kadar mutluydu ki, baba olacaktı!
Koşarak eşinin yanına gitti, uyandırıp sarıldı. Hamileliğin de verdiği duygusallıktan Meltem ağlamaya başladı. Onu öyle görünce Sinan da dayanamadı. Sevinç gözyaşları dökülüyordu ikisinden de. O gece sabaha kadar uyumadılar. Birlikte son dönemlerini düşündüler. Sinan'ın fazlaca meşguliyeti, Meltem'in işten ayrılmasıyla birlikte boşta kalması, ilişkilerini zedelemişti. Artık ebeveyn de olacaklardı, ilişkilerini toparlamaları gerekiyordu..
Sinan da Meltem de nerede hata yaptıklarını anlamıştı. Birbirlerini çok seviyorlardı, ancak meşguliyetlerini dengeye getirmeleri gerekiyordu.. Deneyim çıkararak ilerledikleri ilişkilerinde tekrar eski huzuru yakalamışlardı.
İnsan hayatta dengeye geldikçe;
- Aldığı kararlarda,
- Yaptığı seçimlerde,
- İçinde bulunduğu ilişkilerde dününden daha mutlu olmaya başlıyor…
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
***
"Milyarlarca insan içinde,
'bir’ kişinin ne önemli olabilir ki?
Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"
Yahya Hamurcu
Çok güzel bir yazı, ellerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilİş işten geçmeden toparlanabilecekken dengeyi bozma yüzünden kabusa dönen binlerce hayat var...
YanıtlaSilYazı çok güzel olmuş ellerinize sağlık :)
YanıtlaSilEmeğinize saglik 💐
YanıtlaSil👏👏👏👏
YanıtlaSilDengede başlayan hersey keşke dengede kalabilse
YanıtlaSilHepimizin hayatindan bir parca..
YanıtlaSilİnsan önce ister.. elde ettikten sonra neyi istediğini unutur.. başka şeyler ister..
YanıtlaSilOysa ne güzel başlıyor ilişkiler dengeyi bozuyoruz geriye mutsuzluk kalıyor. Elinize sağlık...
YanıtlaSilGüzel herşeyin bir dengesi vardır.
YanıtlaSilDenge hayatın en önemli parçası
YanıtlaSilBaşlangıç Nasılsa sonuçta öyle olması gerek
YanıtlaSilSorunun dengeye gelerek çözülmesi
YanıtlaSilElinize saglik 👍
YanıtlaSilHer aşk kendi hikayesininde gizlidir
YanıtlaSilBazen oturup ben ne yapıyorum diye düşünmek gerekiyor.
YanıtlaSilElinize sağlık...
YanıtlaSilCefa çekmeden sefa süremezsin güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilOysa insan bilmez ilişki dengesini kendisinin bozduğunu..nasıl güzel yazı olmuş
YanıtlaSilOysa insan bilmez ilişki dengesini kendisinin bozduğunu..ay evet ya çok dogru
YanıtlaSilDenge dart demekkı
YanıtlaSilDenge şart demekkı
YanıtlaSilÇok güzel olmuş
YanıtlaSilHerşeyin bir denginin olduğunu bir kez daha anladım...
YanıtlaSilEmeğinize sağlık çok güzel
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 💐
YanıtlaSilBende dengeler bozulmus
YanıtlaSil