BU KADAR

 BU KADAR

Aysel kırklarında, hayatını eşine ve çocuklarına adamış, hayat dolu, becerikli bir hanımdı.

Ancak özellikle son dönemlerde çok değişmişti. Artık araba kullanırken sokakta kavgaya meyilli hale gelmişti. Evde bozulan muslukları o  tamir ediyordu... Geçen banyonun ampulü patlamış, o kadar söylemesine rağmen, kimse ilgilenmemişti. Ne yapsaydı yani cep telefonu ışığıyla banyo mu yapacaklardı?  Tabi ki ampulü değiştirecekti. Eşinin elinden böyle işler pek gelmezdi. Oğlu desen üniversitenin derdinde... Sanki dünyayı kurtaracak formülü icat ediyordu... Neden sonra, gülümsediğini fark etti. Bunlar onun zihnindekilerdi, bir de gerçekler vardı...

İnsan istekleri olan bir canlıdır.

Birden düşüncelerini fark etti. "Bu işleri neden ben yapıyorum hala anlamadım." diye mırıldandı Aysel... Eşinin uzun zamandır işleri çok yoğundu. Peki ya oğlu Ahmet'e ne demeli... Okulu da çok aksatmıştı bu ara, ne vardı sanki biraz da o ilgilenseydi bu işlerle…

İnsan en azından sanayide annesinin yanında olmaz mı, arabayı ortak kullanıyoruz sonuçta... Aradı Ahmet'i... "Derse giriyorum anne yaa…” deyip kapattı telefonu.

"Nankörlük etmeyeyim" dedi içinden Aysel, hastaydı biraz Ahmet. Yoksa çok şefkatlidir oğlum. Gerçi "gel" dese gelir miydi o da bilmiyordu...

Sonuç değişmemiş, arabasının tamiri için oto sanayiye gelmişti.

Hava da öyle soğuktu ki, tamirci Aysel'e acıyıp çay ikram etmişti. Etrafta hiç kadın görünmüyordu. Aysel buz gibi olmuş elleri ile çayını içmeye çalışırken, ustayı izliyordu. Oturduğu tahta banktan kalkmak istemiyordu. Soğuğun etkisi, çayın keyfi ile karışmış, yavaş yavaş uykusu gelmeye başlamıştı. Araba tamirinden sonra, musluk tamiri için tesisatçıya gidecekti.

Ne vardı ki Aysel, mutlu bir yuvası olsun istiyordu. Eşine destek olmak istiyordu. Çocukları kendi gibi değil, rahat büyüsün istiyordu. O sebeple oğlunu sanayiye göndermiyordu. “O okulunu bitirse yeter.” dedi içinden. Onun okumasını istiyordu.

İstek neredeyse problem oradadır.

Aysel, şu an tek başına yaşasa, elinden her şey gelirdi... Nerede ne yaptırılır, nasıl yaptırılır, esnafla nasıl iletişim kurulur, malzeme daha ucuz nereden alınır ondan sorulurdu. Komşusu Selma, artık bir sorun yaşadığında kocasını değil, Aysel'i boşuna aramıyordu...

“Ne güçlü kadınsın kız Aysel..” dediği anda, bir kaşık suda boğası gelmişti Selma’yı.. Sanki o seçmişti bunu. Gerçekten o mu seçmişti? Yoksa mecbur mu kalmıştı?

O yaptıkça kendi işine dönüşmüş, sonra insanların kendi işlerini bile yapacak vakitleri kalmadığı için, ona kalmıştı yavaş yavaş her şey.

Her şeye vakit var ama ona yok. Olabilir mi? Gerçekten mi? İnsan kendi sorumluluklarını yükleyecek birini buldumu uzaklaşıyordu. Eşini düşündü. İlk zamanlar hiç böyle değildi. Azimle işine gidip gelir, karısının gözünün içine bakardı. Aysel yaptıkça, Rauf uzaklaşmıştı. Aysel yaptıkları için pişman oldu…

Problemin çözümü zıddındadır...

Her problemin çözümü vardı. Bu probleminde elbet bir çözümü vardı. En çok istediği şeyleri düşündü. Hayatta problem yaşadığı yerleri artık biliyordu.

Tamirci, Aysel’in yanına geldi. “ Abla hazır araba.”

"Tamam teşekkür ediyorum. Buradan taksi nasıl bulurum?”

“Araba hazır ama abla…”

“Oğlum gelip alacak…”

Aysel Ahmet’i aradı. Arabayı sanayiden geri almayacağını, soğukta beklediği için çok üşüdüğünü ısınmak için eve acil gitmesi gerektiğini söyledi. Sonra eşini aradı.

"Rauf hayatım, eve gidiyorum. Tesisatçı bugün de gelmezse evi su basabilir. Bilgin olsun diye aradım. Ben sanayide çok üşüdüm. Eve geçiyorum ısınmam lazım...”

İnsanoğlu bu hayatta istekleri peşinde koşarken, yanıldığını fark etmez..

İstek insanların problemini gösterir.

İnsanların isteklerinin ana noktalarına bakarak, problemleri  ve çözümleri deşifre edilebilir. 

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

 

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

 

 

***

 

"Milyarlarca insan içinde,

'bir’ kişinin ne önemli olabilir ki?

Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"

Yahya Hamurcu