MEKTUP II
Sevgili kardeşim, Merhaba…
Ben Ahmet. Hatırladın mı? İlkokul öğrencisiyim. Hani öğretmenim ödev vermişti. Tanımadığımız birine mektup yazacaktık. Ben seni seçmiştim. Sana mektup yazmıştım. Aradan yaklaşık bir ay geçti. Bu süreçte tanımadığım birine mektup yazmak yerine, seni tanımaya karar verdim. Artık tanıdığım birine mektup yazıyorum.
Sevgili Kuddüs’lü kardeşim…
Ne kadar güzel ve çok önemli bir şehirde yaşıyorsun. Annem hep “Kıskançlık kötü bir şey” der. Ama ben seni biraz kıskandım.
Babam yaşadığın şehrin tarihini anlattı. Ne güzel komutanlar, ne büyük savaşlar görmüş senin memleketin… Üstelik sizin tarihiniz ile bizim tarihimizde o kadar ortak nokta var ki… Hayret etmemek mümkün değil. Bizim gerçekten atalarımızın kardeşliğinden gelen bir kardeşliğimiz bile olabilir.
Yaşadığın yeri iyice merak ettim. Biliyorsun geçen mektupta yazmıştım. Öğretmenimiz bizi azimli gençler olarak yetiştiriyor. Yaşadığın yer ile ilgili tüm sorularımı cevapladı. Meğer yaşadığın yer gerçekten kutsalmış. Hele peygamberler ile ilgili dinlediğim hikayeleri öğretmenim anlatırken, gözümde canlandı.
Kardeşim, ülkendeki savaş oralara kadar geldi mi?
Peki zulüm nedir?
İyi bir şey olmasa gerek. Babam televizyonda senin ülkenle ilgili haberleri izlerken “Zulme hayır demek gerek” dedi. Demek ki kötü bir şey. Artık çok soru sorduğum için kızıyorlar. Bende sormaktan vazgeçtim. Aynı dili konuşmuyor olabiliriz. Ama aynı kalpte olduğumuz kesin. Kuddüs’ün kalbi…
Seni çok merak ediyorum.
Keşke tanışabilsek…
Bir resimde yaşadığın yerdeki Mescid-i Aksa’yı gördüm... Kubbesi çok güzel görünüyordu. Altın rengi ve çok parlaktı.
Neden büyükler bizim gibi kardeş olamıyorlar? O zaman ben seni yakından tanıyabilirdim. Ablamın okulunda öğrenci değişim programı yapıldı. Başka ülkeden bir arkadaşı geldi evimize. Keşke seninle de böyle bir program yapılsa ve evimize gelsen..
Ben sana çok iyi bakarım. Annemim çok iyi yemekler yaptığını önceki mektubumda yazmıştım. Yatağımı veririm sana. Bayramda aldığım harçlıkları harcamadım. Sana dondurma ısmarlarım. Benim yaşadığım şehirde çok güzel. Seni gezdiririm. Lunaparka da götürür babam bizi.
Babam orada çocuklar mecburen erken büyüyor. Savaş kolay değil dedi. Bu kadar kutsal olan yerde neden bu savaş? Benim şehrim kutsal olmadığı için mi savaş yok… Yoksa savaşın kutsallıkla ilgisi yok mu? Hiç anlamıyorum kardeşim. Kafam çok karışık.
Sahi sen iyi misin?
Sana geçen seferki mektupta yazmıştım ya gök gürlediği zaman nasıl korktuğumu… Umarım bu sırrımı kimseye vermemişsindir. Seni tanıdıkça neden bu kadar cesur olduğunu anladım kardeşim. Ben senin yaşadığın gibi yaşasam bende korkmazdım. Seninle gurur duyuyorum.
Geçen mektupta yazmıştım, biliyorsun...
Senin için dua edeceğim. Kardeşimle dua edecektik. Gerçekten öyle yaptık…
Şimdi biraz gözlerim dolu dolu oldu. Çünkü sana veda etmek istemiyorum. En önemlisi kardeşim, bu mektubu da sana nasıl ulaştıracağımı bilmiyorum. Ama şunu çok iyi biliyorum. Seni en yakın arkadaşım Kerem kadar çok seviyorum. Biliyor musun, Kerem cömert demekmiş. Senin açken başkalarını doyurduğunu biliyorum. Sende cömertsin. Yani Kerem :)
Kerem kardeşim sevgiler, selamlar…
Kardeşin Ahmet...
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
***
"Milyarlarca insan içinde,
'bir’ kişinin ne önemli olabilir ki?
Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"
Yahya Hamurcu
Çocuk masumiyeti insanın en güzel yönü
YanıtlaSilKudüs’ü yetim bıraktık :((
YanıtlaSilSarp yokuş nedir bilir misin?
YanıtlaSilO açken de doyurmaktır...
Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır.
😥 Maalesef insanların çoğu sert yokuşu geçemedi.Maalesef insanların çoğu sert yokuşu geçemedi.
Kardeş kimdir? Farklı mekanlarda olsa bile aynı duyguyu paylaşan insanlar mıdır?
YanıtlaSilOradaki insanlar da bizim kardeşimiz çünkü aynı Rabbe secde ediyoruz. Evet aynı dili konuşmuyoruz ama aynı inancı paylaşıyoruz.
Gerçekten gözlerim doldu..RABB im bizlerede onlar gibi cesur olmayı nasip etsin
YanıtlaSilHiç bitmedi. Yeryüzü var olduğundan beri iyiler ile kötülerin savaşı hiç bitmedi.
YanıtlaSilİnananlar inancında birdir ,
inkar edenler inkarında birdir.
Ben de bir mektup yazsam ancak böyle bir mektup olurdu.🌼🌸🌿
YanıtlaSilNe kadar saf temiz anlatmış duygularını çok teşekkürler🍉
Kaleminize sağlık… Ne içten bir yazı…
YanıtlaSilAhmet'in ilk mektubunu da okumuştum. Çok sevilesi bir Ahmet karakteri oluşturmuşsunuz. Tebrik ederim 🤍
YanıtlaSilahh Kuddüs.. içimiz seninle yangın yeri..
YanıtlaSilBir cocuktan bile insan cok sey ogrenebiliyor
YanıtlaSilKalemine sağlık Ahmet 🎈
YanıtlaSil🌹
YanıtlaSilKudüs mahşer yeri..
YanıtlaSilKudus ağlıyor...
YanıtlaSilEmeğinize sağlık …
YanıtlaSiltesekkürler..
YanıtlaSilTeşekkürler..
YanıtlaSilGerçek bir teslimiyet, gerçek iman nasıl imrenmeyelim Allah'ım kurtuluş günlerini hızlandırır onlara ulaşabilmeyi nasip et
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum
YanıtlaSilAnahtar elinde uyuyan Kuddüslü çocuk gibi, keşke elimizde ki anahtara bu kadar sahip olabilsek
YanıtlaSilNe kadar samimi olmuş
YanıtlaSilÇok güzel olmuş 🥹
YanıtlaSilEllerinize sağlıklkk
YanıtlaSil🌸🌸🌸
YanıtlaSil💣
YanıtlaSilKaleminize sağlık, gündemi yakalayan güzel yazılarınızın devamını dilerim. Sevgiler
YanıtlaSilteşekkür ederimm
YanıtlaSilEmeğinize Sağlık..
YanıtlaSilTeşekkürler
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum..
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum
YanıtlaSil