OLAN VAR, OLMAYAN VAR...
Ne alabilirsin paranla ne satabilirsin bir başkasına?
Bilmece gibi geliyor insana ama aslında cevabında hayatın
gerçeği saklı. Aklına hemen gelmiyor, değil mi?
Peki, biraz yardımcı olayım...
Dikkat ettiniz mi çevrenizdeki insanların şikâyet
ettiklerine. Olanla yetinmeyip hep daha fazlasını istemek üzerine bir hayat
yaşanıyor. Oysa bunun sonu olabilir mi?
Bir burun estetiği ile başlayıp yüz gerdirme, saç ektirme
derken özü gitti saf güzelliğin; yapay birine bakılır oldu ayna da. Herkes
birbirine benziyor. 60 yaşında olup gençlik aşısı ile yüzünü 20’li yaşlarına
döndüren insanda, yaşının olgunluğunu yüzündeki hiçbir çizgiden, hiçbir mimikten
göremez olduk.
İnsanların sohbetlerindeki deneyim transferleri bile değişti
diyebiliriz. Eskiden eşle, çocukla ilgili meseleler konuşulurken şimdi estetik yaptırmak
istedikleri yerlerle ilgili konuşulur oldu. Ve tabiki doktor tavsiyeleri
havalarda uçuşuyor.
Alış-veriş mekanlarındaki kalabalık ise cabası. Hangi dükkâna
girilse insan kalabalığı. Etten duvarlarla çevrili tüm kasalar. Soyut eksikliğin
somut giysilerle tamamlama zamanı sanki…
Sosyal medya da hiç buralardan farklı değil. Herkesin gösteriş
içinde olduğu bir mecraya dönüşmüş durumda. Evindeki çocuğundan, eşinden, mutfağından
bi’haber yaşayan insanların duyar kastıkları, kendilerini mutlu bir aile
tablosu içinde gösterdikleri yerler haline geldi.
Örnek alınacak bilim ve ilim insanlarının yerini TV’lerdeki
karakterler aldı.
O karakter gibi giyinmek, o karakter gibi konuşmak, racon
kesmek önemli oldu. Komşunun derdine dertlenmek yerine bir dizideki karaktere
dertlenmek daha normal hale geldi.
Peki ne alabilirsin paranla ne satabilirsin başkasına?
Bu soruyu kısa süre önce yakınını kaybetmiş birine sorsan ya
da kaza yapan birine, evinde felç geçirmiş bir yakını olana, yoğun bakımın
kapısında nöbet tutana, hemen bilirdi. Çünkü hayatındaki en büyük eksik soruda
gizliydi.
Bir iş insanı konuşmasında: “Fabrikalar kurdum, bir sürü
ayakkabı ürettim; neyleyim ki oğluma bir çift ayakkabı giydiremedim?” demişti.
Dünyaca ünlü bir tasarımcı kanserle mücadele sürecinde
yazmıştı; “Saçımı yedi kuaföre yaptırırdım, şimdi bir tel saçım yok. Bankada
bir sürü param var ama artık ihtiyacım yok. Jet uçağım, son model arabalarım
var ama şimdi hastanede bir odadan bir odaya... Anladım ki bu şöhret, para,
evler vs. hiçbiri bana yardım edemez. Günün sonunda en önemli şey sağlık.”
Hayatta küçük şeylerden mutlu olmayı bilmekle başlar her
şey. Verilenlerdeki güzelliği görmek, verilmeyenlerle yormamak zihni. Daha
mutlu olur muydu insanoğlu? Şüphesiz evet.
Soyut güzelliği beslemek güzelleştirir insanı. Tüm
konulardaki doyum becerisini artıracak olan şeyde budur.
Audrey Hepburn’un de dediği gibi;
“Eğer güzel gözlerin olsun istiyorsan, insanlara iyilikle
bak,
Eğer güzel saçların olsun istiyorsan, bırak çocuklar
ellerini geçirsin saçlarına…
İnce bir bedense istediğin, ekmeğini açlarla bölüş,
Ve güzel dudaklara sahip olmak için, sadece güzel şeyler
söyle…”
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
***
"Milyarlarca insan içinde,
'bir’ kişinin ne önemli olabilir ki?
Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"
Yahya Hamurcu
Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"
Yahya Hamurcu
👏🏻👏🏻👏🏻
YanıtlaSilHayat avuçlarımızın arasından kayıp gitmeden gerektiği gibi yaşamak gerek. Nasıl en doğru şekilde yaşanırr? Bu hayat nasıl başarılı ve mutlu hale getirilir bunu öğrenmek ve anlamak için zaman ve emek harcanmalı.
YanıtlaSilAudrey Hepburn’un de dediği gibi;
YanıtlaSil“Eğer güzel gözlerin olsun istiyorsan, insanlara iyilikle bak,
Eğer güzel saçların olsun istiyorsan, bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarına…
İnce bir bedense istediğin, ekmeğini açlarla bölüş,
Ve güzel dudaklara sahip olmak için, sadece güzel şeyler söyle…”
Soyut gerçekten somuttan üstün 💕
Soyutluklarımızın artması dileğiyle 🤲🏻🍀
YanıtlaSil‘Verilenlerdeki güzelliği görmek, verilmeyenlerle yormamak zihni. ‘ Süper. Teşekkürler
YanıtlaSilİnsanı mutlu eden şey elindekinin kıymetini bilmektir mutsuz eden ise elindekinin farkında olmamak beğenmemektir. Kaleminize sağlık 🌻
YanıtlaSilEğer güzel gözlerin olsun istiyorsan, insanlara iyilikle bak
YanıtlaSilElimizdekine şükretmemiz gerektiğini anlamamızı sağlayan bir yazı. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🌸🌸
YanıtlaSilÇok güzel bir yazıydı. Ellerinize sağlık. İnsanın aslında hiç bir şeye sahip olamadığını anlatmışsınız. Sadece bazı şeyleri kiralıyoruz ve bir süre kullanıyoruz. Sonra hiç bizim olmamış gibi ger veriyoruz.
YanıtlaSilÇok güzeldi
Güzellik tanımımız ne? Tüm yanlış tanımları yeniden düzeltmek için keyifli bir yazı olmuş teşekkürler 🌷
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık cok önemli bir konuya deginilmiş. Hayatımızdaki güzellikleri farkeder, kıymetini biliriz.
YanıtlaSilelinize sağlık...
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı ellerinize, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilHer şeyin sahte olduğu bu dünyada gerçeğe göre yaşayabilmek dileğiyle 🍀
Yetinmeyi bilir misin sana verdiği kadarıyla hayatın ....
YanıtlaSilNe istiyorsan onu vererek başla…
YanıtlaSilÇok güzel tesbitler Teşekkür ediyorum…
YanıtlaSilÇok iyi bir yazı olmuş. Emeğinize yüreğinize gönlünüze sağlık
YanıtlaSilTesekkur ederim..
YanıtlaSilOlan var olmayan var çok güzel gercekden
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık
YanıtlaSilOlan var olmayan var
YanıtlaSilKaleminize sağlık çok iyi bir yazı
YanıtlaSilTeşekkürler...
YanıtlaSilYetinmek, payına razı olmak...
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık 💞