ÇEKİRDEK

ÇEKİRDEK 

Onca yorgunluktan sonra akşam olmuştu. Çekirdekleri bir kaba koydu. Sonra kabukları için başka, boş bir kap aldı. En sevdiği köşe koltuğa gömüldü, kumandayı eline aldı ve en sevdiği dizi başladı… Dizi, reklam arası verdiğinde elindeki çekirdeğe baka kaldı... Ne kadar ilginçti. Bir kabuk dişlerinin arasında, sadece onun yiyebileceği şekilde kırılıp içinden bir çekirdek içi çıkıyordu. Gerçi sivilcelerini arttırıyordu. Olsun, çok lezzetliydi... Çitlerken çıkan sese ne demeli... Çok keyif verici… Televizyonu kapattı, düşünmeye başladı. Yalnız yaşamaya başladığından beri en sevdiği şey, düşünmekti. Hayatta her şeyin çekirdeği var mıydı?

Sabah kahvaltısından yola çıktı. Zeytin, domates, salatalık, biber... Neredeyse çoğu şeyin çekirdeği vardı. Bizim çöpe attıklarımız toprakla buluşsa yaşam bulacakken biz hiç de onları önemsemiyoruz... Azı küçümsüyor olabilir miyiz? diye sordu kendine. Bir yerde okumuştu; “İnsanı basite disipline olmak toparlar” yazıyordu... “Küçük bir tohum, bir çekirdek kocaman bir ağaç oluyorsa, ben çekirdek tanesi kadar ilerlesem ama hep yapsam, koca bir ağaç gibi sağlam köklerim olabilir” diye sorgulamaya, iplerin ucunu birleştirmeye başladı... Ama bunun için sabır gerekliydi. O çekirdeği toprağa ektikten sonra azimle büyümesini beklemekti mesele. Hiçbir şey birdenbire olmuyordu hayatta. Çünkü oluşumu, dönüşümü için zaman gerekliydi...

O çekirdeği tanımlamak, bilmek gerekiyordu... Hangi toprak ona uyumlu, ne kadar suya ihtiyacı var, çok güneş ister mi? Bakıyorsun; bir nar yazın çıkmıyor. Bal kabağı kışın tezgahlara konuluyor, yazın meyvesi hava ısınınca kendini gösteriyor...

Her şey her şey ile ilişkili değil miydi? İnsan da bu meyvelerin çekirdekleri gibi farklı. Aynı anadan babadan ama biri yaz meyvesi gibi sıcak kanlı, diğeri daha mesafeli, soğuk kış meyvesi gibi... Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Hak edene, hak ettiğini, hak ettiği ölçüde vermek gerekir, başarılı ve mutlu olmak için.” O da bunun böyle olduğunu biliyor ve inanıyordu. Nereden mi biliyordu? Çok deneyimi vardı. Başkalarının hayatını da deşifre etmeyi seviyordu... İşte bir çekirdekten neler çıktı? 

Gerçekten çok az düşünüyoruz...

Bunlar boşuna aklına düşmemişti. Artık çöpe attığı çekirdeklere daha dikkat edecekti... Hatta onları toplayıp toprakla buluşturmak güzel olur, diye düşündü. Hiç ertelemeden zeytin çekirdeği ile başladı... 

Peki, senin çekirdeğin hangisi? Kendi hayatında göz çevirdiğin, önemsemediğin, normalleştirdiğin bir tanesini bul ve başla değişime... 

İnsan yeter ki düşünmek istesin. 

Peki bugün ne düşünmek istersin?

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

***

"Milyarlarca insan içinde,
'bir’ kişinin ne önemli olabilir ki?
Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"

Yahya Hamurcu