AYNADAKİ BEN

AYNADAKİ BEN

İki gerçeklik arasında sürüyordu hayat…

Doğduğu anda ölümü de kabul etmeliydi insan…

Oysa hep kalıcı olacağını zannetti.

Başını bildiği ömrünün sonunu unuttu.

Kısacık ömründe ‘İnsanlar ne der? Beni beğensinler’ diye çabalayıp durdu.

Oysa herkes kendi hayatının baş rolünü oynuyordu.

Etrafındakiler sadece yaşantısının bir parçasıydı.

Ve bu kadar kısa ömrün içerisinde mutlaka bir son vardı.

Her son bir başlangıç değil miydi?

Neyin telaşıydı bunca koşturmaca…

Değer verilen olduğu halde, neden bu kavga?

Oysa insan “Yaratılmışları ikna etmek için yaratılmadı.”

Her insana değer verilmişti…

Kendi değerini bilmeyene ise kaybediş biçilmişti…

Her insanın sadece kendini düzeltme hakkı vardı…

Kayıp ve kazancı sonuçta arayan insan asıl kaybedendi…

Her şeyini kaybetse de ümidini kaybetmemeliydi,

Mesele hiç düşmemek değildi, düşmeye rağmen kalkmaktı…

Pes etmek en kolay seçenekti.

Her şeye rağmen yeniden başlayabilmeye cesareti var mıydı?

Keşkeler, şikayetler çözümü bozandı..

Önemli olan yanlışı kabul edip yeniden devam etmekti.

Bu hayatta yolun neresinde olunursa olunsun,

Her kazanç bir kaybetmeye her kaybetmede bir kazanca gebeydi.

‘Kaybettim’ diyerek üzülünen şeyler milyonlarca kazancı getirmiş olabilir miydi?

Bütün mesele hangi yöne bakıldığıyla ilgiliydi.

Azim ile hayatı aynı neşe ile devam ettirmek gibi…

Peki, bakıp da baktığıyla gördüğü aynı şey miydi?

Ya da üç kişi aynı yöne bakıyorsa aynı şeyi mi görürdü?

Herkes kendi penceresinden bakıyordu hayata…

Herkesin hayat sahnesine başka bir rol verilir.

Herkes çalışırken, yürürken, otururken tek bir soruya cevap verir aslında.

Bu dünyadaki amacını unuttuğunda, doğru yanlış karışmaya başlar.

Amacı olmadığında yaşantısı normallere ve anormallere göre şekil alır.

İnsanın normalleri ile toplumun normalleri karışır.

Ama gerçek tektir, kişiden kişiye değişmez.

Ve o gerçek insanı üstün kılar.

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

***

"Milyarlarca insan içinde,

'bir’ kişinin ne önemli olabilir ki?

Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"

Yahya Hamurcu