GİDEN DÖNMÜYOR

 

GİDEN DÖNMÜYOR

 Bazı vedalar sessiz olur. Ne kapılar çarpar, ne sözler söylenir. Sadece biri gider... Diğeri bakakalır ardından. Ve işte o an anlarsın: Giden dönmüyordur.

Ali, sabahları erkenden uyanmaya alışkındı. Ama o sabah uyandığında odada bir gariplik vardı. Sessizlik… Annesinin mutfakta çay demleme sesi yoktu. Babasının gazete yapraklarını çevirme sesi de. Ev, ilk defa bu kadar sessizdi. Uyandığında güneş perdenin arasından sızıyordu ama o ışık bile bir şeyleri ısıtmıyordu artık.

Mutfakta bir not buldu:

“Ali’m,

Uzun zamandır içimde büyüttüğüm bir karar bu. Gitmem gerekiyordu. Kendimi bulmak için…
Sana her zaman iyi bir anne olamadım belki ama seni hep sevdim.
Affet.


Annen”

Ali, o sabah büyüdü. Gidenin bir daha dönmeyeceğini ilk defa o zaman anladı. Ondört yaşında bir çocuktu büyüdüğünde…Çok erkendi böyle bir gerçekle tanışmak için. Ama hayatın saatleri yaşa göre işlemiyordu. Kimi vedalar çocuk yaşta geliyordu insanın kapısına.

Giden neden dönmez?

İnsan bazen sadece fiziksel olarak değil, ruhen de gider. Konuşmaz, anlatmaz, susar. Kimse fark etmeden uzaklaşır. Ya da bir sabah, Ali'nin annesi gibi, sessizce çıkar hayatından. Gidenin dönüşü çoğu zaman mümkün değildir. Çok şey değişmiştir, ya da aslında dönmek isteyeceği bir yer kalmamıştır geride…

 

Zaman da bir gidendir.

Zaman, en çok kaybedileni ve asla geri gelmeyeni temsil eder. Çocukluğumuz, bir bakış, bir tebessüm, bir “keşke”... Hepsi o geçen anların içinde kalır. Zaman da bir gidendir; hiçbir saatin geri saramadığı gibi.

Ve zamanla anları değil, insanları da kaybederiz. Bir dost, bir sevgili, bir baba… Giden, her kimse, ardında bir boşluk bırakır. Ne yaparsan yap, o boşluk aynı kalır. Zaman doldurmaz, sadece alıştırır. Azimlidir zaman, acele etmez.

 

Geride Kalan Ne Yapar?

Ali büyüdü. Annesini bir daha hiç görmedi. Aramadı da… İçindeki çocuk hep bir gün kapının çalınacağını umdu ama o kapı hep sessiz kaldı. Giden dönmedi. Ama o, annesinin gidişinden sonra yazmaya başladı. Acıyı kâğıtlara döktü, duygularını kelimelerle ördü. Çünkü anladı ki: Bazı gidişlerin hikâyesi, dönecekleri için değil, geride kalanların güçlenmesi içindir.

Her son bir başlangıçtır.

Evet, giden dönmüyor. Belki de dönmemeli. Çünkü bazı ayrılıklar, bazı eksiklikler, bizi biz yapan en önemli parçalardır. Her yara bir hikâye anlatır. Ve biz o hikâyelerle büyür, olgunlaşırız.

Bazen bir insan, bazen de bir zaman dilimi gider... Ama unutma:

Giden dönmez belki, ama geride kalan kendini yeniden bulabilir.

 ***


Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.

 

İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdirile başlayan, "İlişkilerde Ustalıkve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

***

"Milyarlarca insan içinde,

'bir’ kişinin ne önemli olabilir ki?

Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"

Yahya Hamurcu


 


 

 

 

Yorumlar

  1. Gitmek zorunda kalanlar umarım geri döner bir gün 🥀

    YanıtlaSil
  2. Elinize sağlık..

    YanıtlaSil
  3. Zaman da bir gidendir

    YanıtlaSil
  4. Gidenler gerçekten dönmüyor

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  6. Gerçek den gıden dönmüyor

    YanıtlaSil
  7. Insanların bir cümle ile birbirlerine kırılmaları küsmeleri hele de baba oğul ise gerçekten çok acı verici

    YanıtlaSil
  8. Insanlar birbirine dinlemedikçe birbirlerini anlayamayacaklar

    YanıtlaSil
  9. Herşey geçiyor... Bitiyor... Ders alabilirsek.

    YanıtlaSil
  10. Her son bir başlangıçtır.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder