En yakın arkadaşı 'Sen iyi misin? Ne iş öğrenmesi. Ben alacağım paraya bakarım. Daha az maaş alacağı bir işe kim girmek ister ki? diye ona söylendi durdu. Tabi insanların normaliydi artık 'çok para az emek'...
Neyse ki bizim oğlan kendisinden çok emindi. Yetişmek istiyordu. 'Bunu şimdi yapamazsam yaşım ilerlediğinde hiç yapamam' diye düşünüyordu.
Kalbi çocuk kalbi gibi hızlı hızlı atıyordu. Yeni şeyler onu hep böyle heyecanlandırırdı.
İnsanoğlu acelecidir. Azimle çalışmadan, terlemeden kazanıp hak etmedikleri o kazancı hemen tüketmek ister. Bilmez ki emeksiz yemeğin lezzeti aynı olmaz.
Bir de onlardan daha kötüsü vardır. Çalışıyor gözüken ama işlerini başkalarına yaptırmaya çalışan, sonra da biz beraber yaptık diyen. Aslında onlar hak etmeden sonuçlara ulaşmak isteyenlerdir. İnsan ancak daha ayrıntılı düşündüğünde kendisini ve iş anlayışını fark edebilir.
Azimli olmayı dedesinden öğrenmişti. Ona verdiği nasihatler hep kulağındaydı. İnsanların ihtiyacına bak ona göre meslek seç derdi. Kısa zaman diliminde popüler olan meslekleri değil, tüm zamanlar da işe yarayan bir işin olsun ...
Ustası olan bir iş seçersen çırak olarak gir yanına, biraz fazladır bedeli ama olsun, bereketi çok olur derdi...
İşte bu sohbetler onun iş hayatında çalışkan, kolaya kaçmayan, hep öğrenmeye açık ve insan yetiştirmek isteyen biri yaptı.
Arkadaşına da anlatıyordu. Malesef kimine hayat ders veriyor, kimine yaşayanların aldığı ders yetiyordu. Seçim senin ama uzun bir yolun yok bilesin.
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
***
'bir’ kişinin ne önemli olabilir ki?
Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!"
Yahya Hamurcu
Yorumlar
Yorum Gönder